ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

SARAY

Saray ( Van ilinin bir ilçesidir.

SARAY RESİMLERİ
SARAY FOTOĞRAFLARI
SARAY MANZARALAR
SARAY GÖRÜNTÜLER
SARAY TARİH
SARAY TANITIM
SARAY
VAN SARAY
SARAY İLÇE TARİH,VE COĞRAFYA
SARAY İLÇESİNİN TARİHİ YAPISI VE COĞRAFİ YAPISI

Bugünkü Saray ilçemiz 1869 yılında “Mahmudiye” adıyla bugünkü yerinde kurulmuştur. Uzun yıllar Osmanlı egemenliği altında huzur ve güven içinde gelişti. 1. Dünya Savaşının başlamasıyla 1915’te bölgeyi işgal edenler Ruslar, hakimiyeti bölgedeki Ermenilere vermişlerdir.

 Rusların desteğini alan Ermeniler uzun yıllar egemenliği altında huzur ve güven içinde yaşadıkları yöredeki Türk insanını imha ve işkence hareketlerine girişmişlerdir. Masum ve savunmasız insanlara karşı toplu katliamlarda bulunmuşlardır.
2 Nisan 1918’de Van ‘a giren ordumuz 3 Nisan 1918’de Saray İlçesini Ermeni zulmünden kurtarmıştır. Her yıl 3 Nisan kurtuluş günü olarak coşkulu törenlerle kutlanmaktadır.

İlçenin idari tarihçesi Abdulhamit dönemine kadar uzanmaktadır. Abdulhamit döneminde ilçe olmuş; Cumhuriyetin ilanından sonra “Kazım Paşa” adıyla, ilçe olarak 1948 yılına kadar idari yapısını sürdürmüştür. 1948’de ,kaza merkezi Özalp’a alınınca bucak statüsüne alınmıştır. Eylül 1991’de ilçe olarak faaliyete geçmiştir.

SARAY İLÇE COĞRAFYA
Bölge coğrafi yapı olarak geniş düzlüklerden oluşur. Bu düzlüklerden biri; ilçenin yerleşim alanında Saray ovasının yukarı kısmında kurulmuştur.
SARAY BİTKİ ÖRTÜSÜ
 Bölge yerleşim yerinin dağlık olması sebebiyle orman örtüsünden yoksundur. Yörede hakim olan bitki örtüsü bozkırdır.
Saray ilçesi Van iline bağlı ve Van’ın doğusunda İran ile sınır olan ilçelerindendir.
Saray yakın bir zamanda ilçe olmuştur. II. Abdulhamit zamanında Kazım Paşa adını almış; ancak 1949’da ilçe statüsü Saray’dan alınıp Özalp’a verilmiştir.1949’dan 5 Mayıs 1990 tarihine kadar Saray köy statüsünde kalmış; 5 Mayıs 1990 da Saray ilçe statüsüne tekrar kavuşmuştur.
SARAY İLÇE NÜFUS
Saray’ın nüfusu …… yılında şöyledir: ilçe merkezi …… bucak ve köyler …… toplam nüfusu ……. Saray’ın yüzölçümü tam olarak tespit edilmemiştir.

SARAY İLÇE TARIM VE HAYVANCILIK
 Saray’ın başlıca geçim kaynağı, tarım ve hayvancılıktır. Arazinin %60’lık bölümünde tarım; %40’lık bölümünde hayvancılık yapılmaktadır, en çok yetiştirilmiş tarım ürünler; buğday, arpa ve şeker pancarıdır. Tarımda nadasa bırakma yoktur. Sulu tarım yapılmaktadır. Hayvancılıkta ise; hayvanlar canlı alınıp satılmaktadır. Elde edilen sütler Dönerdere’deki mandıralarda değerlendirilmektedir.
SARAY İLÇE EKONOMİ
Saray’da kooperatifleşme tam olarak gerçekleşmemiştir. Ticaretle uğraşanların sayısı azdır. Saray’da el sanatları çok gelişmiştir. El sanatları geliştirmek amacıyla Halk Eğitim Merkezi kurulmuştur. Saray ilçesine bağlı 24 köy vardır.

SARAY İLÇE EĞİTİM
 İlçe merkezinde; Atatürk İÖO, Kazım Paşa İÖO, Ahmet Nacar Çok Programlı Lisei, Saray Anaokulu ve Saray YİBO bulunmaktadır. YİBO 15 Eylül 2003’te eğitim ve öğretime açılmıştır.
Saray ilçe merkezi dahil olmak üzere 2011-2012 öğretim yılında açık olan okul sayısı 34 okul bulunmaktadır.

SARAY İLÇE SAĞLIK
Saray’da merkezde 1 tane merkez sağlık ocağı bulunmaktadır. Sağlık ocağında doktor, ebe, hemşire, şoför, memur bulunmaktadır.
Merkez sağlık ocağından başka Örenburç’ta doktor, hemşire, sağlık memuru, hizmetli bulunmaktadır. Beyaslan Sağlık Ocağında ise bir ebe görev yapmaktadır. Ayrıca Çakmak’ta bir sağlık evi bulunmakta ama eleman yokluğu nedeniyle burası kapalı bulunmaktadır.
Saray ilçesinde sık görülen hastalıklar üst solunum yoları iltihabı, idrar yolları enfeksiyonları, ülser ve romatizmadır.
DSC05206.JPG


SARAY İLÇE MERKEZİNDE BULUNAN RESMİ KURULUŞLAR
Kaymakamlık
Özel İdare Müdürlüğü
Nüfus Müdürlüğü
Mal Müdürlüğü
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
İlçe PTT Müdürlüğü
İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı
TEDAŞ
İlçe Tarım Müdürlüğü
Belediye
TC Ziraat Bankası
GELENEK-GÖRENEKLERİMİZ YEMEKLERİMİZ
Saray ilçesine ait hemen hemen her evde pişirilen ama bugün yok olmaya yüz tutmuş; bazıları ise arasıra ve özel günlerde pişirilen yöre yemekleri var. Bu yemekler; Ayran aşı, Geşke, Çılbır, Keledoş, Gavot, Gurutaşı, Şiledir. Bütün bu saydığımız yemek çeşitlerinin özelliği yemeklerde kullanılan malzemenin ortak olmasıdır.
DÜĞÜNLERİMİZ
Eski düğünleri ancak belli yaş grubu hatırlamaktadır. Bu düğünler gösterişten uzak sade, insanları birbirileriyle kaynaştırıcı yönünden ağırlık taşımaktadır. Bugünkü düğünlerde eski düğünlerin izlerini görmek mümkündür. Kız istemeler görücü usulü idi. İmkanlara göre bir yüzük takılırdı. Halay çekilir maniler söylenilirdi. Bir süre sonrada nişan töreninin hazırlıkları yapılır. İmkanlar ölçüsünde takılar alınır, giysiler, yemişler götürülerek eş dosta ikram edilerek gelin evinde nişan töreni gerçekleştirilirdi.
Düğünün eğlenceli bölümleri, kına gecesi ve gelin almadır. Karşılıklı olarak gelin alma günü tespit edilir, hazırlıklara başlanır. Kına gecesinde damat evinde hazırlanan kına, bir grup toycu eşliğinde yola çıkarılırdı.
Venge denilen, bu geceyi gelinin evinde geçiren üç bayan kız evine giderdi. Şarkılar, türküler, maniler söylenir. Eğlenceler sonunda geline kına yakılır. Aynı tören, sağdıç evinde damat için yapılır. Bir gün sonra toycular gelini almak için yola çıkarlar. Gelinin babasının evinde yemekler yenilir. Gelin hazırdır. Atlılar grup halinde yola çıkar. Bir süre sonra bazı atlılar alaydan ayrılır ve damat evine ulaşmaya çalışır. İlk gelen atlı gelinin barkını getirmiş olurdu.
Nihayet düğün alayı gelir gelini attan kaynanası indirir. 
DSC05205.JPG


Damat da damdadır. Yanında sağdıçlar beklemektedir. Damadın elinde bozuk paralar, iğde, üzüm bulunmaktadır. Gelin tam kapıdan girerken damat elindekileri gelinin başına atar.
Gelin kapıdan içeri girerken ayağının altına tahta kaşık konulur. Gelin, o kaşığı kırarak içeri girerdi. Girdiği odada duvarda asılı halı veya kilim vardır. üzerine bir gaz lambası asılıdır.
admin_9069024920.jpg


 Gelin lambanın önünde ayakta bekler kaynana içeri girer gelini kutlar ve hediyesini verirdi. Gelin iskemlesine oturur.


DSC05200.JPG
 Önünde bulunan ayna aydınlık ifade eder. Gelin oturunca kucağına bir çocuk verilir, böylece sağlıklı evlat sahibi olması dileğinde bulunulurdu. Halaylar eğlenceler devam eder.